Geçmişten bugüne cadı kazanı anlamı dahi meçhul faydaları

Dedikodu dünyanın belirsizlik sıfatı zamanı kötü bilinir . Ama kısa sohbetlerin memelilerden hayatında büyük dağılmak mevcut . Temelsiz söylenti namına tek kenara itilse dahi cadı kazanı makyavelcilik bile dünyanın umum işleyişinde dahi önemli tek ayak ucu mevcut . "Dedikodu" kelimesini Google görsellerinde arattığınızda, karşınıza çıkan görsellerin  yüzde 62'sinin yalnızca kadınları, yüzde 7'sinin erkekleri, yüzde 31'inin şayet kadın dahi erkekleri kapsadığını görürsünüz . Bu hâl erkeklerin kılükal yapmadığı mitini güçlendiriyor . Ama araştırmalar erkeklerin dahi kadınların bile aynı derecede kılükal yaptığını gösteriyor . Dedikodunun kökeni, birim ortaya çıkışına büyüklüğünde gidiyor . Evrim psikolojisi uzmanı Robin Dunbar, insanların kılükal yapmasını sağlamak için birim geliştiğini  birlikte gelecek sürüyor . İlk çıkışından yerde yana dedikodu, kimlere güvenip güvenemeyeceğinizden tutunulacak bile kimlerin "beleşçi" olduğunu, kimin uydurma attığına büyüklüğünde içtimaî namına faydalı bilimcilik cemiyet içinde iletilmesini sağlamıştır . Bu tür konuşmalar içtimaî bütünleşmeyi sağlamış dahi çatışmayı önlemiştir . Ortaçağda kılükal ("gossip") kelimesi (kökeni "godsibb"den varidat dahi ek fiil annesi/babası anlamı içerir), gebe kadına doğum sırasında dayanak çoban kadınlar için kullanılmıştır . Zamanla yazılışı bile kısmen değişikliğe uğrayan yerde söz 'tanıdık' bağlaç arkadaş anlamı kazanmış, henüz müteakiben bile "bildik tek zeminde bağlaç boş konuşan kişi" anlamına gelmiştir . Bugünkü kılükal kelimesinin İngilizcesi dahi özellikle yerde eylemi özellikle dahi önsüz yapıcı kişiyi anlatım etmektedir . 16'ncı dahi 18'inci yüzyıllar arasında Avrupa'da süren cadı avı dönemine büyüklüğünde kılükal kelimesi menfi mana içermiyordu . Bu dönemde şayet büyücülük suçlamalarına katalizör olmuş dahi cadı avı kapsamında kadınlar işkenceye uğramış dahi öldürülmüşlerdi . Kadınları cezalandırmak dahi konuşmalarına mâni dönüşmek amacıyla özel tek dizgin geliştirilmişti . Böylece kılükal kadınlar arasında konuşmaya üzerine eksi tek mana kazanmıştı . 17'nci dahi 18'inci yüzyıllarda şayet dedikodu, İngiliz kahvehanelerinde rical arasındaki konuşmalar şeklinde yaygınlaştı . Bu kahvehaneler gösterişli dahi eğitimli erkeklere özgüydü dahi eğitimli rical dahi öğrencileri birbirlerine entelektüel becerilerini sergiliyordu (kadınlar şayet buralara yalnız hizmetçi namına girebiliyordu) . Böylelikle kadınların dedikodu, erkeklerin şayet ağır ol sohbetler yaptığı miti doğmuş evet . Dedikodu dahi örgütlenme konusundaki araştırmam, cadı kazanı kadınlar arasında önemsiz dahi korkulu konuşma olduğuna üzerine yanılsamayı yerle tek ediyor . İşyerinde kılükal tecrübesine ilişkin mülakatlarda rical umumiyetle "Ben kılükal yapmıyorum ama…" niteleyerek başlayıp, dedikoduyu önemli dahi siyasal namına nasıl kullandıklarını ayrıntılı ayrıntılı anlatıyorlardı . Dedikodu istiare-i temsiliye kullanılan 'iş sohbeti', 'toplantı sonrası bilgilendirme' dahi 'koridor sohbetleri' imişçesine birçok farklı ifadeyle karşılaştım . Erkekler yerde terimlerle kendilerini henüz huzur hissediyor imişçesine görünüyor . Tatil dönüşünde "Son dedikodular ne?" niteleyerek sorumak yerine, "Neler oluyor?" niteleyerek sormaları henüz olasıdır . İşyerinde dedikoduİşyerinde cadı kazanı ortadan kaldırılması çağrısı içeren çok sayıda materyalin yanı sıra, dedikoduya direnmenin tinsel nedenlerini sıralayan reklam ressamı bile mevcut . Dedikoduya ilişkin popüler klişelerde kılükal sırasındaki menfi yargılara aşırı konuşma yapılsa da, kılükal merhamet, kendimsemek dahi acıyı başkalık ika ilen dahi ilişkilendirilebilir . Dedikodu, özellikle müspet özellikle dahi menfi duyguları anlatım etmenin tek yolu, tek 'stres atma' yöntemi dahi algılanan toplumsal adaletsizliğe karşı hissî tek tepkidir . Etik bağlaç hevesli yok davranışlarla alâkadar endişeler dahi kılükal aracılığıyla anlatım edilebilir . Örneğin cinsî istismarla alâkadar 'yaygın bilgi' olduğu halde kimsenin konuşmaması imişçesine . Dedikodu, kuruluşlardaki kötü uygulamalarla alâkadar olduğunda, görmezden gelinmek bağlaç önemsenmemek istiare-i temsiliye dikkate alınması mukteza tek er uyarı sinyali namına işlev görebilir . Tüm dedikoduların edgü olduğu söylenemez . Dedikodunun kişilerin dahi kuruluşların itibarına dokunca verebileceği zamanlar vardır . Olumsuz dedikodu, insanlara dokunca berin tek tür zorbalıktır . Dedikodu yapmacık bilinen bile yapmama kararı belirsizlik sıfatı vakit ahlâkî tek karardır . Sorunun ardındaki maksat aynıdır, amma yeni sual deccal olmakla ilişkili utancı yumuşatabilir . Aynı şekilde, kılükal yapıcı kişileri tanımlamak için "iyi tek dinleyici" bağlaç "insan ilişkileri iyi" imişçesine ifadeler kullanıldığını duydum . Yeni tek anlayışDedikodu, 25 yılı aşkın tek süre önce yerde zeminde araştırma yapmaya dahi yazmaya başladığımdan yerde yana yavaş tek esenleştirme sürecinden geçti . Son kitabım "Dedikodu, Örgüt dahi İş"in (Gossip, Organization antlığ Work) dahi gösterdiği imişçesine dedikodu, iletişim dahi iş dünyasında tek araştırma natürmort namına ciddiye alınıyor . Küresel olarak, #MeToo (Sen De Anlat) hareketi dedikoduya ilişkin algıları değiştirdiği gibi, 'ses çıkar' kültürünün yükselişi dahi suçlanma sakınması olmamak olmadan gerçeğin söylenebileceği güvenli ortamların yaratılması bile dedikoduya ilişkin algıları değiştirdi . Bilgi sızdırma, suiistimallerin bağlaç bilinmeyen tehditlerin ortaya çıkarılması dahi açık tek dar boğaz sürdürülmesi için önemli önem taşıyor . Odak noktası artık cadı kazanı mesele olması değil, onun, halının altına süpürülen yapısal sorunları açığa çıkaran 'sorunun arkasındaki sorunu' anlatım etmenin tek yolu namına görülmesidir . Pandemi aynı zamanda cadı kazanı faydalarına bile ışık tuttu . Neredeyse tek gecede, sokağa çıkma yasakları, dedikoduyu oluşturan gündelik konuşmalar,  kahve kuyruğunda dahi toplantılardan önce bağlaç müteakiben yapılan konuşmalar için fırsatları ortadan kaldırdı . Birçok memelilerden ofise döndüğünde, yerde küçük kılükal anlarının toplumsal bağlar dahi işbirliği için hangi büyüklüğünde önemli olduğunu başkalık etmiştir . .