27 Mart Dünya Tiyatro Günü...'Alkışlarımız meleklerimize'
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu belirsizlik sıfatı yıl olduğu imişçesine yerde yıl bile 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde sahnesini ücretsiz açacak . 27 Mart Pazartesi akşamı vakit 20 . 00’da yalnız perdelik güldürü kumar “Paraya Hayır”la seyirciyle buluşacak . Güne özel namına oyun, ücretsiz olacağından otel yapılmayacak . Oyun öncesinde Lefkoşa Belediye Tiyatrosu ekibi 27 Mart Dünya Tiyatro Günü bildirisini okuyarak seyirciyle paylaşacak . Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun 27 Mart Dünya Tiyatro Günü bildirisi şöyle;Sesimi duyucu mevcut mı?17 Ağustos 1999 depreminde tanıştık yerde sözle; özellikle yıkıntı altındakiler, özellikle üstündekiler tek yanıt varidat mı / mi niteleyerek umutla haykırdılar; sesimi duyucu mevcut mı?Paramparça olmuş, yaşam ışığı sönmüş şehirlerde karanlığı dahi aydınlığı yırtan tek söz; sesimi duyucu mevcut mı?Çaresizlik, belirsizlik, korku, endişe, bekleyiş; sesimi duyucu mevcut mı?Arama fek ekipleri, çıplak savunma, Akut, askerler dahi madenciler; sesimi duyucu mevcut mı?İş makinaları, dayanıklı kesiciler, vinçler, kepçeler, kamyonlar; sesimi duyucu mevcut mı?Şişşşşt sessiz, şahıs seda çıkarmasın, bütün makinalar kapatılsın, kıpırdamayın, dikkatlice dinleyin; sesimi duyucu mevcut mı?Aşağıdakiler yukardakileri, yukardakiler aşağıdakileri bekliyor, haydi dayanın; sesimi duyucu mevcut mı?Kimse duymadı…Ve gerçek 24 yıl müteakiben gene aynı sözcükler; sesi mı / mi duyucu mevcut mı…6 şubat 2023…Sesi mı / mi duyucu mevcut mı…Yine çaresizlik…Yine bekleyiş…Yine korku…Sesimi duyucu mevcut mı…Maalesef gene sesimizi duyucu yok…Kimse duymuyor sesimizi…Sesimi duyucu mevcut mı…Sesimi…canımızı çok yaktılar…Bu süreçte Kıbrıs’ın bile canı yandı çok…Rant peşinde koşan dayanıklı kalpliler kabir evet insanımıza, çocuklarımıza…Sesimi duyucu mevcut mı niteleyerek bağırdık…Ses yok…Sesimi duyucu mevcut mı…Ses yok…Lanet olası tek albergo İsias…İsias otel, dört yıldızlı…Kolonları kesilmiş…İsias albergo gezim sertifikalı…İsias albergo güvenilir…İsias albergo çocukların geleceğinin hırsızı . . . Tam 4 kez mühürlenmiş…İzin alınamamış…Ama müteakiben tek İmar affı…Bir yandaşlık…Bir bananecilik…Bir aymazlık…Şimdi soruyoruz…Kaça satıldı tek tapu dahi yerde tapu kaç memelilerden hayatı ediyor…Aldığınız kazanç karşıladı mı tek canın kurtulmasını dayanıklı yığınları altından…Kumdan kılâ yapıp direnç niteleyerek sattınız milyonlarca liraya yerde gösterişli tabutları…Peki Kim hesabını verecek…48 vakit hiç tek enkazın başına gelemeyen Afad mı…Kışlalarından çıkmalarına icazet almak verilmeyen er dahi komutanlar mı…Maden işçilerinin sahaya inmesini frenleyici bürokratlar mı…Yoksa artdil binaların sahibi mi…Mimarı mı…Mühendisi mi…Tutuklanan tek kaç kişi olması ancak…Ya devlet? Devletten hiç şahıs aritmetik vermeyecek mi?Meclise bayındırlık affını musil milletvekili, önsüz olumlu meclis, genişlik bitimi imzayı rami dahi müjdemi isterim ikiyüzbin vatandaşın boşalmak çözdük niteleyerek mitingler yapıcı Cumhurbaşkanı hangi olacak…Tabi özneyi hiç tek şey olmayacak…Helallik isteyecek, tek çatal şakşakçı alkışlayacak, korumalarıyla beraberce güvenli sarayına dönecek…Ardından yardım kampanyaları düzenlenecek, parası çoban kazanç yok tek çatal eşya gönderecek…Sonra Kızılay çadır satacak, yıllarca insanların emeğini sömüren patronlar bağış adı altında paralarını aklayacak, bankalar aldıkları faizlerin tek kısmını verecek, “biriz biz” tekbencilik yalakalar sunucu belirecek his sömürüsü yapacak amma aritmetik sormayacak…Ve aç tavuk kendini arpa ambarında sanır yerde bıçak kışta çadırlara yerleştirilecek…Bir kaç gün müteakiben kâfi artık beleş kullandığınız denilip çadırlara pozitron sayaçları takılacak…İlk önlem namına dek üniversiteler kapatılacak…Yurtlar boşaltılacak…Büyük büyük vaatler verilip, unutulacak…Daha hangi olduğu anlaşılamadan yandaşlardan yerey alınacak…Hemen yalancıktan tek çatal ana atılacak…Toki aile yapacak amma 20 yıl arka ödenecek…Suçlular aklanabilsin niteleyerek içinde aç tavuk kendini arpa ambarında sanır varken enkazlar iş makineleriyle kaldırılacak…Ölenlerin aileleri varsa alıp gömecek, aileleri olmayanlar toplanmış mezarlara atılacak…Cak’lara, cuk’lara yurt işimiz yani…Sesimi duyucu mevcut mı…İşte yerde çarpık düzen babalarımız kopardı sizi…Melekler takımı dedik adınıza da…Abide DAĞLI, Alp AKIN, Aras AKTUĞRALI, Asya TÜLEK, Atakan Celal KONUKLU, Ayhan EKİZ, Doruk AKIN, Ecem YENİÇERİ, Elvin ÇAVDIR, Fahri AKAR, Hasan BİLGİN, Havin KILIÇ, Hayal GENÇALİOĞLU, İzcan NURLUÖZ, Kağan Selim İŞ, Lavin KALAYCI, Mehmet Arif ALTAK, Mert TOPÇUOĞLU, Mustafa SABANCI, Nazife DAĞLI, Nehir ÇEVİK, Özgür İÇME, Perihan ÇETİNER, Sahil ÖZBERKMAN, Selin KARAKAYA, Serin İPEKÇİOĞLUHocalarımız: Pamir KONUKLU, Ali KARASEL, Osman ÇETİNTAŞ, İbrahim YAKULAVelilerimiz: Evren ÇAVDIR, Havva ÇAVDIR, Mülkiye DAĞLI, Bedriye YENİÇERİ, Duygu KALAYCI . Ve yaşam hakkı yüzünden alınan bütün insanlar; Bu yıl perdelerimizi doğruluk için açıyoruz, yerde cinayetlerin failleri yakalanana büyüklüğünde bile susmayacağız, buradayız…Tiyatrolar savaş zamanı birlikte kapanmaz, kapatılamaz, başıdönmek maneviyat verir tiyatro, ümit olur, acının içinde tek küçük gülümseme belkide, doğruları söyler belirsizlik sıfatı zaman, aritmetik sorar, yargılar, karada gösterir, dram yaşamdan alır gücünü, memelilerden odaklıdır çünkü…Bu 27 Mart Dünya Tiyatro Günün dahi sahnede dönüşmek hep için çok yüküm amma yerde dünyadan feeri geçti…Alkışlarımız onlara… .
0 Yorum